Biri Osmanlı torunu biri Cumhuriyet çocuğu, Biri Türk evladı biri zaza evladı, Biri devrimci biri gelenekçi, Biri alevi biri sunni, Biri öyle biri böyle…
İyi de kim bunlar? Nereden geldiler? Kimden türediler? Bunların birbirleriyle olan kavgaları kimin ekmeğine yağ sürüyor? Bunların kavgalarındaki esas nedenleri düşünen kaç kişi var? Kavganın sonuçlarını öngören kaç kişi var? Soruları siz çoğaltabilirsiniz. Kime sorarsanız sorun cevaplar üç aşağı beş yukarı aynı olacak. Kimseye; düşünceni, ideolojini, fikrini, sahip olduğun hayalleri, mensup olduğun yapıyı sevme diyen yok. Savunma diyen de yok. Ancaak gelgelelim biz sanatsever bir milletiz. Özellikle edebiyatta sınır tanımıyoruz ve severken mübalağa sanatını son haddine kadar kullanmak boynumuzun borcu. Dolayısıyla kahir ekseriyetle ayı yavrusunu severken öldürürmüş atasözünü fiiliyata dökeriz.
Bu adamın yolu yol değil arkadaş, Neden? – E Ahmet Hakan’ın köşe yazısını okuyor, onu hergün takip ediyor. Gominist bu. Vah vah demeyin, durum maalesef bu seviyeye indirgenmiş halde seyrini devam ettiriyor. En sevdiğiniz müzik aletini düşünün; sesine bayılıyorsunuz, iyide bir sanatçının elindeyse değme keyfime. Aldı eline ve aynı notadan dakikalarca çalıyor. Hoşunuza gider mi? Elbette gitmez. Sıkılırsınız, boğulursunuz ve bir müddet sonra susturursunuz, buna gücünüz yetmiyorsa terkedersiniz orayı. Tam aksini düşünelim; sağlam bir sanatçı eline enstrumanı aldı, nota defterini açtı ve farklı notalardan oluşan harika bir taksim yaptı. Bu hoşunuza gider mi? Mest olursunuz. Neden? Çünkü farklılıkları belli bir düzen içerisinde ve usta bir yönetmenle birleştirdiğiniz zaman meydana tahmin edeceğinizden daha iyi bir iş çıkar. Vatan hainliği hariç herkesin görüşünden hayatınıza katkı sağlayabilirsiniz. Yeter ki doğru pencereden bakmasını bilin.
Hayatın içerisinde renkler varsa bu sizin gibi düşünmeyen, yaşamayan, hayal etmeyen insanlar sayesindedir. Yahudilikte neden mezhepler ön planda değil? Neden yahudiler birbirleriyle çatışmazlar? Neden hep birbirlerini kollarlar. Çünkü yahudileri birbirine düşürecek henüz bir güç yok. Çünkü ilkokul çocuklarına bile İslam düşmanlığı aşılanıyor, ömrü boyunca müslümanlara zulüm yapmaları öğretiliyor ve yahudi olsun çamurdan olsun fikri benimsetiliyor.
Klasik örneklerle yazıyı sıkıcı bir hale getirmeyeceğim. Birlik denen şeyin sıfatı ne olursa olsun her zaman olumlu yönde ilerleme sağlar. İslam Birliği, Avrupa Birliği, Belediyeler Birliği, Tüketiciler Birliği… Makro boyuttan mikro boyuta her türlü faydalı olan birliğe hergünden daha fazla bugünlerde ihtiyacımız var. İslam devletlerinin Türkiye öncülüğünde bir an önce bir araya gelerek ortak akılla hareket ettikleri ve İslam’ın tüm dünyada hakim olduğu günleri görmek ümidiyle. Sevgiler, saygılar.